Nuri Bilge Ceylan’ın Sinema Hayatına Dair Açıklamaları
Çocukluk Anıları ile Sinema Arasındaki Bağ
Yönetmen Nuri Bilge Ceylan, ’20. Akbank Kısa Film Festivali’nde onur konuğu olarak yer aldı. Ceylan, ilk filmi ‘Koza’nın gösterimi sonrasında sinema hayatına dair ilginç açıklamalarda bulundu. Çanakkale Yenice’de geçen çocukluk yıllarında küçük bir kasabada bulunan sinemanın, hayallerini şekillendirdiğini ve sinemadan ne olmak istediklerini öğrendiklerini belirtti. Ceylan, sinemaya adım attığı yıllarda video kameraların ve internetin olmadığı dönemde hayal gücünün sınırlarını zorladığını ifade etti.
Sinemaya Başlangıç ve İlk Adımlar
Ceylan, sinema yapma tutkusunu anlatırken, Mehmet Eryılmaz’ın kendisine büyük katkı sağladığını ve onun teşvikiyle sinemaya adım attığını dile getirdi. Bir kısa filmde başrolde oynamayı kabul etmesiyle sinema yapmayı öğrenmeye başladığını ve bu süreçte hatalardan öğrenmenin en önemli şey olduğunu vurguladı. Yönetmenlik serüveninin, hatalardan ders çıkararak ilerlediğini belirtti.
Sinemada Arayış ve İlham Kaynakları
Rus Edebiyatı ve Yönetmenlik Tarzı
Nuri Bilge Ceylan, filmlerinde Rus edebiyatının etkilerinden bahsederek, özellikle Dostoyevski’nin eserlerinden ve diğer yazarlardan aldığı ilhamın kendisini derinden etkilediğini paylaştı. Ceylan, kendisine benzer ruha sahip insanlarla birlikte olmanın ve farklı sanat dallarından ilham almanın önemine değindi. Öğretmenlik yapamayacağını, çünkü kendisini ilgilendirmeyen konulardan uzak durduğunu ve bilmediklerini öğrenme arzusunun yönetmenlik serüvenindeki temel motivasyonunu oluşturduğunu ifade etti.
Zamanın Önemi ve Yönetmenlik Yaklaşımı
Ceylan, zaman kavramının hayatında önemli bir yer tuttuğunu ve zamanın kendisi için trajik bir unsurlar olduğunu açıkladı. Zamanın, anlam arayışını tetiklediğini ve film yapmanın, bu anlam arayışını destekleyen bir süreç olduğunu belirtti. Ceylan, gelecekteki projelerine dair kararsız olduğunu ve duygularına göre hareket ederek, doğru anı beklediğini paylaştı.